Demedi deme gel izle!

Gelecek sezon tekrar sahnelerde..



Yazan-Yöneten: Erkay Yavuz

Sanat Yönetmeni: Kerem Yılmaz

 

Oyuncular

ADİL EMMİ: Akın Aydın

CEMŞİT: Ali Nadir Birim

MEHTİ: Barış Can Çelik

ZEYNEP: Bilge Bilge

RECEP: Burak Aydın

GÜRBÜZ: Hasan Ozan Eren

AĞA: Coşkun Gültekin

ÖĞRETMEN: Elçin Gürler

KİBAR ANA: Emel Bertan

ŞAHABETTİN: Halil İbrahim Kaplan

FİLİZ: Kevser Çamoğlu

DOKTOR: Mahmut Ugar

ZELİHA: Ladin Avşar

GİMENEZ: Merve Şeyma Zengin

EKBER: Faruk Yıldırım

MOİS: Furkan Yurt

 

Yönetmen Yardımcısı: Halil İbrahim Kaplan

Reji Asistanları: Kevser Çamoğlu

Işık: Y.Emre Usta

Teknik Kumanda: Murat Dedei

Kostüm: Beyza Birgen

 


Konuşmam gerek; bir şeylerin değişebileceğini bilseydim, konuşurdum. Köyü anlatırdım önce; öğle sıcağında kavrulan o geniş meydanı, kahvede içilen acı kahveleri anlatırdım. Çeşme başında yıkanan çamaşırların mis kokusunu, Zeynep’i, Gimenez’i, Filiz’i, Zeliha’yı anlatırdım. Kavuşamayanları, sevdiğine dokunabilmek için ödenmesi gereken bedelleri anlatırdım. Güneş tam da tepedeyken, o gölge oyunu heybetiyle marabaların başına dikilen Ağa’yı anlatırdım. Tarlada çalışan güzel insanların toprağa düşen ter damlalarını anlatırdım. Mois Efendi’nin ince hesaplarını anlatırdım. Kandırılan insanları anlatırdım. Sorularımın bir şeyleri değiştireceğine inansaydım,“Adalet bu mu?” diye sorar, var gücümle haykırırdım…

Anam beni tarlada doğurmuş… Ben tarlada doğmuşum. Tarla mısır tarlasıymış, hava soğukmuş; ben doğunca ısınmış anam. Anam haykırmış: “Haksızlık buu!”. Babam adımı Adil koymuş. Göbeğimi kesek taşıyla kesmiş.

Anam beni tarlada doğurmuş, mısır tarlasında… Ben mısırı çok severim!

Sevgisiz büyüyen ağacın meyvesi zehir zıkkım olur hem kendini hem yiyeni zehirler biraz su vereydi iyiydi; ee ne olacak şimdi?…

Atölye Tayfası bu sezon bol şiveli, kahkahalı ve bir o kadar da hayallerle dolu bir oyunla seyirci karşısına çıkıyor. Fehim Paşa Konağı'nın Türk Sanat Müziği melodileri ile bizleri Eski İstanbul'a götüren Atölye Tayfası bu kez Türk Halk Müziği eseleri ile Doğu komedisiyle karşınızda.

‘Demedim mi!’ para ile yanıp tutuşan bir Ağa’nın, köye gelen öğretmene sevdalanmasıyla başlıyor. Bütün köyü kasıp kavuran bu sevda, bir süre sonra içinden çıkılmaz bir hal alıp, köy ahalisini olur olmaz yollara itiyor… Bin bir fesat, bin bir zulmün olduğu yerde şenlik ne arar diyorsanız; gelin de görün..

ayrıntılı bilgi için tıklayın

Mİ! - demedim mi! from Yılmaz on Vimeo.