Oyuncu Tayfasının Sanat Yönetmeni Kerem Yılmaz ile Ropörtaj
SEYİRCİYİ TİYATROYA DEĞİL TİYATROYU SEYİRCİNİN AYAĞINA GETİREN GENÇ BİR TOPLULUK: OYUNCU TAYFASI
Şubat 2005'te Bahçelievler Belediyesi-Necip Fazıl Kültür Merkezi'nde tiyatro çalışmalarına başlayan “Oyuncu Tayfası” her yıl geliştirdikleri çalışmalarıyla Belediye Tiyatroları arasında ayrı yere sahip olan bir dinamik bir ekip. “Oyuncu Tayfası” ve tayfanın mutfağı genç ekip “Atölye Tayfası'yla” adeta bağlı bulunduğu semt ve çevresinde kültür elçiliği görevini üstlendiğini söylemek mümkün. Ekip oyun tarzı olarak geçmişte komediyi benimsemişse de; birbirinden farklı oyunlarıyla repertuvar tiyatrosu olma yolunda da göz kırpıyor. 2008-2009 sezonunda Kerem Yılmaz, Genç Sahne Tiyatro Günleri ile genç tiyatrocuları teşvik ve bir araya getirmesi nedeniyle Lions tarafından aynı yıl ödüllendirilirken; Oyuncu Tayfası'ndan Kubilay Yılmaz'da Bir Tavsiye Mektubu'ndaki performansıyla 9.Lions Ödüllerine layık görülmüş. 2009-2010 “Elek” adlı oyunla deneysel bir çalışmaya imza atan ekip 10.Lions ödüllerinde "Ümit Veren Tiyatro Grupları" katogorisinde ödüle layık bulunmuş. Bizde ekibin kurucu Sanat Yönetmeni Kerem Yılmaz'la Oyuncu Tayfası'ndan belediyelerde tiyatro yapmaya, 6 yıldır aralıksız düzenledikleri Genç Sahne Tiyatro festivaline kadar pek çok konuyu ekibin birkaç yıldır hizmette olan muazzam sahnesi Yeni Sahne'de gerçekleştirdik.
Oyuncu Tayfası'nın kuruluş aşamalarından ve bugüne kadarki sanatsal sürecinizden kısaca bahseder misiniz?
2005 Şubat ayında “Çanakkale Mahşeri” isimli oyunla Necip Fazıl Kültür Merkezinde başladı hikayemiz. Yetişkinlere, Gençlere, Çocuklara yönelik ücretsiz tiyatro eğitimi vererek bir misyonu temsil etmenin yanında aslında alttan yetişen dinamik bir kadro oluşturmaya çalıştık. Bu çok önem verdiğimiz tiyatro eğitimi faaliyetlerimiz sonucunda bizden yetişip oyunculuk hatta yönetmenlik tecrübeleri bile edinen bir nesil yetiştirmiş olduk. 2007 yılından bu yana eksiksiz ilerlettiğimiz “Kıssadan Hisse Film Günleri”, “Genç Sahne Tiyatro Günleri” ile tiyatro yapmanın yanında pek çok etkinliği gerçekleştirebilen bir ekip olduk. Kültür A.Ş çerçevesinde yaptığımız turnelerin yanında, pek çok farklı tiyatro topluluğunu kendi sahnemizde ağırlayarak seyircimizi farklı tiyatro disiplinleriyle tanıştırdık ve bunu sürdürmeye çalışmakta en büyük gayemiz. Bu süreçte eğitime çok önem veriyor, oluşturmaya çalıştığımız genç ekibimize profesyonel tiyatro oyuncularıyla gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmaları ve tiyatro söyleşileriyle her zaman katkıda bulunmaya gayret ediyoruz.
Bu tiyatro sezonunda sahnelediğiniz oyunlar nelerdir, seçimlerinizi neleri dikkate alarak yaptınız?
“Oyuncu Tayfası” sürekli kendini yenileyen bir repertuvar tiyatrosu olma yolunda ilerliyor. Bu yüzden oyunlarımızı seyircimizin tepkileri doğrultusunda her zaman yenilemeye çalışıyoruz. Sezon başında ekibimiz geçen sezonda sahnelenmeye başlayan “İkili Oyun” ve “Ölümüne Suçlu'nun” yanında, bir Shakespeare komedisi “Onikinci Gece” ve yeni bir metin olan Özgür Bakar'ın yazdığı “Cumartesi Gecesi”oyunlarıyla seyirciyle buluştu. Genç ekibimiz “Atölye Tayfası” Azizname'den tutun Hamlet'i kapsayan kendi oluşturduğu kolaj oyun “Prova'yı” seyirciyle buluşturdu. Semaver Kumpanya'dan “Volkan Muzaffer Sarıöz'ün” yönettiği “Prova “ oyunu her şeye rağmen tiyatro diyen genç bir ekibin hikâyesini ve tiyatro aşkı ile yanıp tutuşan genç bedenlerin hayat dolu öyküsünü anlatması bakımından sezon oyunlarında önemli bir yer tuttu. Sezon devam ederken Atölye Tayfası'nı gene boş bırakmak istemedim. Ve onlarla Turgut Özakman'ın “Fehim Paşa Konağı” adlı eskimeyen oyununu sahneye koydum. Ayrıca Sihirli Renkler, Gülümseyen Dişler, Büyülü Ağaçlar, Ah İbiş Aman İbiş ve Harikalar Diyarı adlı çocuk oyunlarımız İstanbul'un pek çok tiyatrosunda seyirciyle buluştu ve yaz sezonunda da buluşmaya devam edecek. Ayrıca Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz festivalin yanında her ay mutlaka farklı bir tiyatro ekibini seyircimizle buluşturmanında haklı gururunu yaşıyoruz.
Oyuncu Tayfası'nın dikkat çeken etkinliklerinden birisi de Bahçelievler Belediyesi 6.Genç Sahne Tiyatro Festivali. Broşüre baktığımda bu yıl dolu dolu bir program görüyorum. Festival sürecinin gerçekleşmesi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Oyuncu Tayfası olarak her yıl festivalimize daha fazla başvuru aldığımız için program öncesi yoğun bir çalışma içerisine giriyoruz. Genç Sahne Tiyatro Festivali'nin amacı bir yandan genç oyuncu adaylarını sahne ile buluşturmanın yanında aynı zamanda profesyonel ekiplere yer vererek seyircimize pek çok tiyatro oyununu seyrettirmek. Bu yıl 2 sahneye yayılmış 24 farklı oyunun yanında tiyatro söyleşilerimizi de gerçekleştirerek aslında daha fazla tiyatro seyircisi kazanma yolunda önemli adımlar attık. Aile gibi olduğumuz ekibimiz, oyunculuğun yanında festival sayesinde ekip olmanın, tiyatroyu dekorundan ışığına tam anlamıyla tanımanın mutluluğunu da beraberinde yaşıyor; usta tiyatro sanatçılarıyla tanışıyor. Bu da benim açımdan gurur verici.
Festival'de her etkinliğinizde olduğu gibi ücretsiz olarak gerçekleşiyor. Bu tiyatro seyircisini kazanma açısından olumlu bir durum sanırım.
Aslında öyle olduğunu söyleyemem. Çünkü tiyatroda bilet almak, bilete göre oturmak, oyunu seçmekte ayrı bir kültür. Ücretsiz olduğu için bazen çokça çalıştığımız oyunlar istediğimiz ilgiyi göremiyor Ücretsiz tiyatro imkanı belediyenin yasal prosedüründe olduğundan bizde çok müdahale edemiyoruz. Ancak işimizi ciddiye alıp bir sezonda pek çok farklı oyun seçeneği sunduğumuzda seyirci sayımızda ciddi bir artış oluyor.
TİYATRO SANATININ ARTIK BANLİYÖ DENİLEN YERLERDE DE YAPILMASINDAN YANAYIM
Belediye'de tiyatro oyunculuğu, yönetmenliği yapmanın yanında Sanat Yönetmeni kimliğinizle tiyatrodan beklentileriniz nelerdir?
Ben tiyatronun merkezden kurtulup-merkez derken bilindik kültür sanat merkezlerinden kurtulup- İstanbul gibi çok büyük ve kozmopolit bir şehirde yaşadığımız için tiyatro sanatının artık banliyö dediğimiz yerlerde de yapılmasından yanayım. Bu konuda da öncü olmasak bile birkaç tane tiyatro ekibinden biri olduğumuzu düşünüyorum. Yani önceden sadece Taksim'de değil Vezneciler'de, Reşat Nuri Sahnesi'nin olduğu kısımda da hatta Güngören'in olduğu yerlerde çok fazla tiyatro ekibine rastlıyorduk. Ama sonradan tüm sanat camiası birkaç noktada toplanmış, ben bu duruma karşıyım. Bunların şu an bulunmaması o semtlerdeki seyirci profili açısından üzüntü verici. Örneğin Kocamustafapaşa'daki “Semaver Kumpanya” buna çok güzel bir örnek teşkil ediyor.
Peki siz Oyuncu Tayfası'nın halkla bütünleştiğini düşünüyor musunuz? Örneğin demin Semaver Kumpanya örneğini verdiniz. Semaver Kumpanya'nın seyircisini orada yaşayanlardan çok diğer semtlerden gelenler oluşturuyor.
Onlarda bu durumu kabul ediyorlar. Biz zaten Bahçelievler-Şirinevler çevresine has ayrı bir tiyatro kültürü oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Buradaki seyirciye oyunlarımızla hitap etmeye çalışıyoruz, kendi seyircimizi bu noktada çok iyi tanıyoruz. Ancak yerelliğe önem verdiğimiz için, bizim oyunlarımızı kendi çevremiz dışında çok fazla sahneleyemiyoruz. Buna karşılık her tiyatro sezonunda oyunlarımızda farklılıklara yer verip, değişik üslupları deneyerek oyun çıkarmaya ve kendimizi yenilemeye çalışıyoruz. Zaten bizim dışımızda Avcılar'da birkaç gençlik tiyatrosu var. Bakırköy Belediye Tiyatroları elbette bu kategoriye dahil edemem.
Bakırköy Belediye Tiyatroları'nın sizden farklılığı daha kadrolaşmış bir yapıda olmasından mı kaynaklı?
Elbette. Çünkü belediye tiyatroları kanunu değişmeden önce yapılan en son örnektir. O zamanki Belediye Başkanı Yıldırım Aktuna'nın büyük destekleriyle oluştu Bakırköy Belediye Tiyatroları. Bu örnekten sonra Türkiye çapında hiçbir belediye kadrolaşmış tiyatro kuramadı. Sadece Büyükşehir Belediyeleri'ne tiyatro kurma hakkı verildi. Küçük belediyeler daha özerk bir yapıda, yani maaşlı çalışanlara sahip değiller.
O zaman aynı bu ekip başka bir belediye çatısı altında da tiyatro çalışmalarını sürdürebilir.
Evet, bizde bu sebeple kendi ekibimizin adına Oyuncu Tayfası olarak yer verdik.
Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir? Yapmayı planladığınız değişiklikler nelerdir?
Biz burada faaliyete başladığımızdan beri pek çok radikal yeniliği Belediye'nin verdiği destekle zaten gerçekleştirdik. Ama bu çatıı altında bundan daha fazla değişime gidemiyoruz. Gittiğimiz zaman genel anlamda belediyenin kültür politisına uyması gerekiyor. O yüzden geçtiğimiz birkaç yılda gerek ekipte, gerek teknik ekipte yapılması gerekenlerin üstünde çalışmalar yaptım. Bundan sonra yapmamız gereken en büyük şey daha iyi oyunlar çıkarmak. Daha iyi oyunlar çıkarmanın en büyük amacımız olduğu kanaatindeyim.
Kendinizi sanatsal olarak tatmin edebiliyormusunuz?
Sanat yapabilmenin bu denli zor olduğu bir toplumda kendimi zaten şanslı sayıyorum. Ama insanoğlu her zaman daha iyisini yapmak ister. Sanatta zaten en iyisine ulaşma ve bunu takipçilerine sunma gayretinden başka nedir? O yüzden sanatsal yaratım olarak istediğim noktaya ulaşma isteğim sonuçlandı diyemem.
Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim. Yeni sezonda tiyatro çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Elçin Gürler