“Hayat adil bir yer değil, hem de hiç. Fakat o eve girdiğimde hayat birkaç saatliğine adil bir yer oldu.”
Hayatımıza onlarca davetsiz misafir girer. Bizse onları sevmeyiz. Çünkü alışkanlıklarımız, düşüncelerimiz ve daha başka bize ait olduğunu hissettiğimiz ne varsa davetsiz misafirlerin tehditi altındadır. Onlar için birkaç dakikalık bir eylemden ibarettir tüm kurulu düzenimizi yıkmak. Onlar yıkar ve biz onlardan geri kalan enkazı toparlamak için belki de bütün bir ömrümüzü harcarız. Bütün bu emeğimize rağmen artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını bilmemize rağmen.
Hazırlıklı olun! Çağrılmadan Gelen, basit bir polisiye hikaye gibi başlayıp sizi içine alacak ve bir anda kendinizi cevap bulduğunuz soruların size zulmettiği bir labirenti tavaf ediyorken bulacaksınız.