ÇILGIN CENAZE
“Babam harikulade biriydi…”
Hayat basit değil, aksine karmaşık. Hepimiz aniden bu karmaşanın içine düşüyoruz ve oyun başlıyor. Bu oyunun içinde çok soru var ama; cevaplar yok. Biz de ölümün hep köşe başında beklediği bu karmaşanın içinde sürüklenirken elimizden geleni yapıyoruz. Sadece elimizden geleni yapabiliriz ve babam da öyle yaptı. “İsteklerinin peşinden koş, ne kadar vaktin olduğunu bilemezsin” derdi. Başarsak da, başaramasak da önemli olan denemektir. Bazıları başaramaz ve yanılır. Bir baba çocuğuna ancak yol gösterebilir. Sonuçta insan kendi başına yaşar, büyür ve hata yapar. Bazı hatalar affedilir mi orası bilinmez.
Oyuncu Tayfası her sezon olduğu gibi geleneklerini bozmadı ve bir vodvil ile karşınıza çıktı.
Çılgın Cenaze sizleri hem kahkahaya hem de ufak çaplı bir kaosa davet ediyor.
Cenaze denince akla hep hüzün ve keder gelir. Biz onları bir kenara bırakıp biraz gülelim istedik. Cenaze de nasıl gülünür demeyin. E sonuçta ölüm de doğanın kanunu değil mi?
Öyle bir cenazeye davetlisiniz ki… Ne siz sorun ne de biz söyleyelim.
Normal başlayan bir cenaze törenini ancak Oyuncu Tayfası bu kadar rezil edebilir (!)
Ortada bir tabut. Tabutun içinde bir adam; “Edward Boy”
Tabut açılır ve gerçek hikaye başlar.
Ama durun! Bu ikinci adam kim?
Daniel’ den ufak bir not: “Bugün buradan ayrıldıktan sonra sizden babamı olduğu gibi hatırlamanızı isterim…”