PROVA

“PROVA”

 

           Atölye Tayfası; bu yıl yeni yüzlerini yepyeni bir oyun ile sizlere tanıtıyor. Oyunları ile izleyenler karşısında kendini sınayan ve diğer yandan eğitim çalışmalarına da devam eden genç ekip bu yıl bir kolaj ile sahnelerde. Atölye Tayfası her yıl olduğu gibi bu yılda; oyun okumaları, proje çalışmaları, kuramsal çalışmalar ile eğitimlerine devam ederken bir yandan da çıkardıkları oyunlar ile kendilerini seyirciye tanıtma fırsatı buluyor. Ayrıca Oyuncu Tayfası’nın oyun çalışmalarında ve sahne performanslarında tiyatromuzun mutfağında kendilerine yer bulmaya devam ediyorlar.

           “Prova”; sahnelerde defalarca oynanmış, farklı bir deyişle klasikleşmiş; yerli- yabancı metinlerin sevilen bölümlerinin kolaj halinde izleyenlere sunulması oyunudur. “Her şeye Rağmen Tiyatro” diyen genç bir ekibin hikâyesi, tiyatro aşkı ile yanıp tutuşan genç bedenlerin hayat dolu öyküsü… Sizlerle…

 

           INTERMEZZO

           "Benim mesleğim başkalarına hikâyeler anlatmak. Bu hikâyeleri ille de anlatmalıyım. Anlatmadan yapamam. Birilerinin hikâyelerini diğerlerine anlatırım. Bazen de kendi hikâyelerimi, kendi kendime ya da başkalarına anlatırım. Bu hikâyeleri insanların da bulunduğu ahşap bir sahne üzerinde bir takım eşyaların ve ışıkların ortasında anlatırım. Ahşap bir sahne olmasaydı, yerde, herhangi bir meydanda, bir sokak köşesinde, ya da bir balkondan, bir pencerenin arkasından anlatırdım. Yanımda insanlar olmasaydı, tahta parçalarıyla, kumaş parçalarıyla, kesilmiş kâğıtla, tenekeyle, ya da dünyanın bana sunduğu herhangi bir şeyle anlatırdım. Şayet hiçbir şey olmasaydı, yüksek sesle konuşarak anlatırdım. Sesim olmasaydı, ellerimle, parmaklarımla konuşurdum. Ellerim, parmaklarım olmasaydı vücudumun geri kalan bölümleriyle anlatırdım. Sessiz anlatırdım, kıpırdamadan anlatırdım, bir ramp ışığının önündeki ekrana bağlı ipleri çekerek anlatırdım. Ne yapar ne eder anlatırdım, çünkü benim için önemli olan bir şeyleri birilerine anlatmak, beni dinleyenlere. Bundan ötesinin hiçbir anlam ifade etmediğini anlamıyor musunuz? Anlamıyor musunuz ki içinizdeki şeyleri başkalarına anlatmak için seçilen yol sadece bir araç, Sadece bir nesne, bir bahane. Bir de gelip bana tiyatrodan, sinemadan, daha birçok şeyden söz ediyorsunuz! Bir meydanın ortasında yerden yirmi metre yüksekte bir ipin üzerinde sandalyeye oturmuş bir adam bile orada, yukarıda, iskemlesiyle tek başına neler yapabileceğini anlatabilir. Var olduğunu dengesini koruduğunu, düşebileceğini ama düşmediğini, korktuğunu ama korkusunu göstermediğini ve daha neler, neler anlatabilir. Bütün bunları anlamıyor musunuz? O zaman siz zaten hiçbir zaman hiçbir şey anlamadınız. Ama artık benim için önemli olan anlaşılmak değil. Beni dinleyin yeter."

 

                                                                                                                                     

Vimeo Video

 

YouTube Video


Paylaş: